top of page

#İtaat

  • Yazarın fotoğrafı: Öykü Yavuz
    Öykü Yavuz
  • 17 Nis
  • 2 dakikada okunur

Bir odadasınız. Elinizde bir düğme var. Yan odada biri… Onun acı çektiğini duyuyorsunuz. Acı içinde bağırıyor… yalvarıyor… sonunda sessizliğe gömülüyor. Ama arkanızda adeta gölgenizmiş gibi biri duruyor. Beyaz önlük giymiş. Size sürekli şu cümleyi söylüyor;


“Yarım bırakamazsınız. *Deneye devam etmeniz gerekiyor.”*


Peki... Düğmeye basmaya devam eder miydiniz? Gerçekten?


Stanley Milgram, 1961’de tam olarak bu soruyu sordu. Ve maalesef aldığı cevap bizleri rahatsız etmeye yetti.


Aynı yıl Yale Üniversitesi Psikoloji Bölümü Gazetelerde bir ilan yayımlar:


“Öğrenme ve hafıza üzerine bir psikolojik araştırma için mesleki şart gözetmeksizin 20 - 50 yaşları arasında katılımcılar aranmaktadır. İştirak edenler saat başına 4 Dolar alacaktır.”


Kısa sürede pek çok kişi gönüllü olarak bu deneye katılmak istediklerini bildirir.


İlana başvuranlar sıradan insanlardır ve deneyin konusu onlara şöyle anlatılır: “*Amaçımız cezalandırmanın öğrenme üzerindeki etkisini daha derinlemesine incelemek.”*

Ama bu sadece görünen bir kapaktan başka bir şey değildir. Gerçek deney ise: ***Bir otoritenin emri altında, insanlar başkalarına ne kadar zarar verebilir? k***onusundadır.


Bu deneyin üç aktörü vardır; Gönüllü katılımcı olan ve hiçbir şeyden haberi olmayan kişi, her şeyi bilen bir öğrenci, deneyin yöneticisi.


Katılımcıya öğrenci olduğunu bildiği deneyin rastgele atandığı söylenir. Gerçekte her bir deneyde cevap veren öğrencinin aynı kişi olduğunu bilsekte hiçbir katılımcının bundan haberi yoktur.


Rol dağılımı gerçekleştikten hemen sonra birbirini görmeyen öğretmen ve öğrenci bir perde ile ayrılır. Perdenin bir tarafında elinde soruları tutan öğretmen ve öğrencinin her yanlış cevabında önündeki elektrik panosunda bulunan ve üzerinde voltaj artırımını gösteren düğmeye basılacak bir pano bulunur.


Yönetici katılımcıya, denek her yanlış cevap verdiğinde voltajı artırması gerektiğini hatırlatır.


Başlangıç: 15 Volt.


Son nokta: 450 Volt.


İlk birkaç cevap doğru gelir.


Sonra… ilk yanlış.


Katılımcı düğmeye basar.15 Volt. Perdenin ardından küçük bir “Ah!” sesi duyulur.

Sonraki her yanlışta 45… 75… 105 Volt...


Rol yapan deneyin sesi daha acı doludur artık; “Aahhh! Canım yanıyor! Yeter artık! “ “Kalbim! Kalbim çok kötü! Lütfen, yalvarırım çıkarın beni buradan!”


Katılımcı bu seslere ve öğrencinin yalvarmalarına şaşırsa da hemen arkasında bulunan beyaz önlüklü yönetici sakin bir ses tonuyla; “***Deneye devam etmeniz gerekiyor. Sorumluluk tamamen bana ait.”*** diyerek katılımcıyı yönlendirir.


Panodaki gösterge 300 Volta geldiğinde içeride *Sessizlik* hakimdir. Zira rol yapan öğrencinin aşırı elektrik şokundan bayılması söz konusudur.


Fakat katılımcıların çoğu, ki deneyin sonucunda bu rakam ℅65 civarındadır. Yani bu, deneye iştirak eden her üç kişiden biri anlamına gelir, soruları sormaya ve karşıdaki kişi sessiz kalsa dahi elektrik şokunu artırmaya devam eder.


***450 V***


Ve bu değer elektrik ölçüsünde gerçekten ölümcül bir orandır.


Aslında bir üniversitenin bodrum katında olan ama otoritenin verdiği emirlerin harfi harfine uygulandığı itaat deneyi böylece tarihi bir sonuçla noktalanır.


“***Ben sadece emirleri uyguluyordum. Ben sadece bana ne söylendiyse onu yaptım”***


Bir Sosyal Psikolog olan Stanley Milgram’ın yaptığı bu deney bizlere bir ayna tutmakla kalmaz. Aynı zamanda sıradan bir insanın nasıl azılı bir suçluya, bir işkenceciye dönüşebileceğini de göstermiş olur.


“Ben olsam yapmazdım.”


Bu cümleyi kolayca söyleyebiliriz oysa ki…


Ama bu deney bir çoğumuz gibi sıradan insanların, sadece otoriteye uymak adına, ne kadar ileri gidebileceğimizide göstermiş oldu.


Bu deneyi anlamak için Nazi subaylarının “Ben sadece emirlere uydum.” savunmalarını hatırlamamız gerekir. İtaat, bazen bir hayatta kalma içgüdüsü gibi hissettirebilir. Ama her koşulda ve şartta itaat etmek, erdemli bir davranış olmayabilir.


Peki ya siz, bu katılımcıların yerinde olsaydınız, o düğmeye basar mıydınız?


Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşünceye kadar, Sağlıcakla kalın 🙋‍♂️

Comments


bottom of page