Dagmar Overbye;
Dikkat bu bölüm spoiler içerir.
Danimarka'lı bir seri katil. Üstelik işlediği bu kan donduran cinayetlerin maktulleri de bebekler ve küçücük çocuklar. Takvimlerin I. Dünya Savaşı'nın kisa süre sonrasını gösterdiği vakitlerde yani 1913 ve 1920 yılları arasında Kopenhag işlenen çoklu bebek cinayetleri ile sarsılır.
Savaş sonrası yaşanan sefalet ve ekonomik buhranlar ile hayat koşulları oldukça zorlaşmıştır. Aynı zamanlarda, doğan çocuklarına (ki bazıları gayr-i meşru, bazıları istenmeyen gebelikler sonucu, bazıları ise tamamen bakım masraf yüzünden) evlatlık verilmek istenir. Bunun için anneler gerek gizli yollardan gerekse gazetelere verdikleri ilanlarla belli miktarlar karşılığında çocuklarına bakacak aileler aramaya başlar. Bayan Dagmar Overbye da kısa süre önce istemediği bir bebek dünyaya getirmiş ve kendi elleriyle hayatına son vermiştir. Karşılaştığı bu ilanlarla aklına bir fikir gelir ve bebeklerini vermek isteyen ailelerle görüşmeye başlar. Önce biri, sonra diğeri ve sonra ötekiler… Her bebek belli bir süre sonra bir seri katil olan Bayan Dagmar Overbye’ in elinde can verir. Bazen çocuklarını görmekte ısrar eden aileler için geçen süreyi göz önünde bulundurarak o yaşta bir çocuğu evlat edinir ve onu gösterip iyi olduklarını söyleyerek anneleri başından savar. Tabi bu çocuklar da aynı akıbete uğrayarak canlarından olur. Nihayet günün birinde ısrarcı bir anne ile tüm cinayetler ortaya çıkar. Polis yaptığı aramalarda Bayan Overbye’ in evinde 9 bebek cesedi kalıntısı bulur. Kalıntı dememdeki maksat, bu çocukların bir kısmı yakılarak, bir kısmı gömülerek imha edilmeye çalışılmış. Aradan geçen zamanla çocuklara ait bedenler oldukça deforme bir şekilde bulunmuş. Dagmar Overbye’ in öldürdüğü çocuk sayısının 26 olduğu söylense de tespit edilen çocuk sayısı sadece 9 tane olduğu için bunlar üzerinden davası görülmüş. Dönem itibariyle idama mahkûm olsa da Danimarka yasaları onun cezasını müebbet hapse çevirerek mahkum olmasını talep etmiş. Takvimler 1929 yılını gösterdiğinde ise Dagmar Overbye kaldığı hapishanede hayatını yitirmiş.
Dagmar Overbye, halen Danimarka tarihinin en kötü şöhretli seri katillerinden biri olarak kabul edilmekte ve soğuk kanlı bir şekilde işlediği suçları ülke çapında büyük bir şok etkisi yaratmaya devam etmektedir.
Gelelim bu içeriği neden ve nasıl hazırladığıma?
2024 yılının son çeyreğinde “iğneli kız” İsmiyle uzu metraj bir sinema filmi çekildi. Ve nihayet gösterimi 2025 ocak ayında gerçekleşti. Film Karoline adında kocası savaşa gitmiş kendisi de bir terzi atölyesinde yevmiyeli çalışan bir kadının girdiği ilişki sonucu hamile kalması ile başlıyor. Buraya kadar fakir bir genç kadının hem hayatla mücadelesini, hemde doğacak çocuğunun bakımını yapıp yapamayacağı ile gel gitleri izliyoruz. Daha sonra bu çocuğu düşürmek isterken bir kadınla tanışan Karoline’in hayatı bambaşka bir yola verilecektir. Filmin yönetmeni Magnus von Horn bu atmosferi siyah beyaz yaratarak dönemi ve insalarını çok iyi anlatmış.
Filmin oyuncuları ise sanki 1900’lerde başından böyle acımasız ve vicdana dokunan deneyimler geçmiş kişiler gibi gerçekçi oynamış.
Kan donduran, tüyler ürperten bu filmi izlerken vicdanınızın dile geldiğine şahit olabilirsiniz. Bir yandan kendinizi böylesi vahşi cinayetler nasıl işlenir diye sorgularken, bir yandan da filmin ne kadar gerçekçi çekildiğini düşünüp izlemeye devam edebilirsiniz.
Konusu bizi rahatsız etse de bu senenin en iyi filmlerinden biri olduğunu da söylemeden geçmeyeyim.
Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın 🤗
Comments