Hangi Sürücüler Sizi Yönetiyor? TA'da Sürücülerin Gücü
- Öykü Yavuz
- 17 Haz
- 5 dakikada okunur

Transaksiyonel Analiz teorisinin önemli bir parçasını oluşturan yaşam sürücüleri, bireyin yaşam pozisyonunu ve oluşturduğu senaryoyu anlamada temel bir rol oynar.
Daha önceki bölümleri dinleyenler ya da TA (Transaksiyonel Analiz) hakkında bilgi sahibi olanlar hatırlayacaktır: Transaksiyonlar, yani insanlar arası karşılıklı davranışlar, üç ana ego durumu (Ebeveyn, Yetişkin ve Çocuk) içinde gerçekleşir. Bu etkileşimlerde, bireyler çeşitli pozisyonlar alır; kimi zaman kendilerini "tam" hissederler, kimi zaman da "eksik" veya "yetersiz". Bu pozisyonlar, bireyin içsel dünyasını ve ilişkilerindeki tutumunu belirler.
Ancak TA’da bir diğer hayati konu, çocuklukta ebeveynlerden ya da bizim için otorite sayılan diğer önemli figürlerden aldığımız mesajların içselleştirilmesiyle oluşan yaşam sürücüleridir. Bu sürücüler, bireyin hayat boyu sergilediği düşünce ve davranış kalıplarının temelini oluşturur ve genellikle bilinç dışında işler.
TA'da sürücüler 5 tanedir. Yapılan araştırmalar, dünyada yaşayan tüm insanların çoğunlukla bu 5 sürücüye odaklandığı ve yaşam senaryolarını bunlardan biri veya iki tanesi üzerine oluşturduğu yönündedir.
Gelin isterseniz tek tek bu sürücülere, oluşturdukları senaryolarına ve hangi ego durumuna daha yakın durduklarına daha ayrıntılı bakmaya çalışalım.
Fakat Transaksiyonel Analiz’de sürücüleri daha iyi anlayabilmek için şunu belirtmekte fayda görüyorum; kendimizin veya karşımızdaki kişinin hangi sürücü veya sürücülerin etkisi altında kaldığını tespit edebilmek için yaşanan stresli ortama dikkat etmek gerekir. Çünkü sürücüleri en çok tetikleyen ortamlar böylesi kompülsif ve öfkeli zamanlarda ortaya çıkar. Çocuklukta bilinçaltına kazınmış ve zamanla aşina bir davranış haline gelmiş bu sürücüler, böylesi stresli zamanlarda fark edilmeksizin reaksiyona geçer. Onun için bu bilgiyi akılda tutmakta fayda olduğunu belirtmem gerekir.
Gelelim ilk sürücüye; Mükemmel Ol! Çoğumuz yaptığımız işlerde hatasız olmaya odaklanırız. Fakat daha küçücük bir çocukken yapıp yakıştırmaya çalıştığımız işlerde bakım verenlerin otoriter tavrı, bir türlü beğendirmeme ve onay alamama durumu sizi her işte bu beklentileri karşılamak için aşırı mükemmeliyetçi bir kişiye dönüştürmüş olabilir. Bu tip bir sürücüye sahip kişiler genellikle en ufak işlerde bile en mükemmeli yapma dürtüsüyle hareket eder. Maalesef her şeye mükemmel odaklanan birey, bir zaman sonra tükenmişlik yaşayacağı için daha agresif ve hayattan zevk alamayan, depresif bir kişiliğe dönüşecektir. Bu da yaşam pozisyonunu Ben Okay değilim’e dönüştürecek ve çoğu zaman Eleştirel Ebeveyn Ego’da takılı kalmasına sebep olacaktır. Yani memnuniyetsiz, herkesi aşırı yargılayan ve eleştiri dozunu sürekli yükselten asık yüzlü bir yetişkine… Fakat mükemmel olma takıntısı, çocukken aşırı uyum gösterme çabasının bir ürünü olduğu için Uyumlu Çocuk Ego durumu da baskındır.
Şayet kendinizin “Mükemmel Ol” sürücüsünün etkisinde olduğunu düşünüyorsanız, her şeyi mükemmel yapmak zorunda olmadığınızı ve hata yapma lüksüne sizin de sahip olduğunuzu ve dahi insanların hatalarından da çok şeyler öğrendiğini kabul ettirerek, sürücünüzü daha Yetişkin bir ego durumuyla sakinleştirebilirsiniz.
Sırada ikinci sürücü “Güçlü Ol!” var. Etrafınızda her işini kendi halletmeye çalışan, kimseden yardım istemeyen ve dahi bunun için kendini harap ederken yine de güçlü görünmeye çalışan insanlar var mı? İşte bu sürücü, çocukken onların oluşturduğu otomatik tepkilerdir. Çocukken yalnız bırakılmış, doğru dürüst desteklenmemiş, yardım isteği her seferinde geri çevrilmiş veya güçlü olması yönünde sürekli telkinde bulunulmuş bu kişiler, zamanla sürücü olarak güçlü olması gerektiğini kanıksamıştır. Yine bu tip bir TA sürücüsüne sahip kişiler çoğunlukla donuk yüzlüdür ve ifadeleri de sabittir. Duygularını dışarıya belli etmeyerek, içinde yaşadığı tüm karmaşayı kendi kendine çözmeye çalışır. “Güçlü Ol!” otomatik tepkisine sahip kişilerin bunu fark ettiklerinde, yardım talep etmenin yasak ve ayıplı bir şey olmadığını, bunun bir zayıflık göstergesi sayılmadığını ve duygularını ifade etmenin normal bir şey olduğunu kabul etmeleri, bu sürücünün sağlıklı olanlarla değişmesine yardımcı olacaktır. “Güçlü Ol!” kişisi zamanında; Sen her şeyi başarırsın. Tek başına yapmalısın. Başarmaya mecbursun. Kimseye muhtaç olma… gibi mesajları içselleştiren ve üzerine aldığı tüm sorumlulukları yine tek başına yerine getirirse Okay olacak bir Uyumlu Çocuk egosuna sahip kişidir. Sürücünün tetiklendiği stres anının fark edilip, tetiklediği davranış kabul edilerek yerine olumlu mesajlar konulursa bu sürücüyü de dönüştürmek mümkündür.
Üçüncü sürücü **“Çabuk Ol”**dur. Henüz küçük bir çocukken bu mesajı veren ebeveynler, “Acele et. Daha hızlı ol. Zaman kaybedemeyiz. Çabuk olmalıyız” gibi dürtüsel tepkilerle bilinçaltımıza kodlanabilir. Zaman içinde birey büyüse de bu mesajların içindeki sürücü desteği aynı şekilde kendini muhafaza eder. Böylece birey yaptığı bütün işleri çabucak bitirmek ve bir sonrakine geçmek ister. Burada amaç işin niteliği ve sonucunun nasıl olduğu değildir. Tek bir amaç vardır: işi zamanında, hatta zamanından önce bitirmek. Yine bu kişi stres anlarında Uyumlu Çocuk ego durumunda kalacak, yaşam pozisyonu ise yapılacak işin çabucak yapılmasına göre Okay veya Okay değil olacaktır.
“Çabuk Ol!” sürücüsüne sahip bir kişi, yavaş tempoda da pek çok işin yapılabileceğini, daha sabırlı davranabileceğini, zamanı daha etkin ve yavaş kullanabileceğini kendine telkin ederek kendinde sağlıklı bir değişimi başlatabilir.
Dördüncü sürücümüz “Memnun Et!” Çocukken kendimizden çok diğerine odaklı yaşamanın getirisi olan Memnun Et sürücüsü, hep başkalarının mutlu ve iyi hissetmesi için çabalamanın; hiç “hayır” diyememenin ve ne kadar çabalarsa çabalasın bir türlü onay alamamanın göstergesidir. Bu otomatik tepki, çocuk büyüdüğünde de değiştirilmezse aynı şekilde kendini göstermeye devam edecektir. Tahmin ettiğiniz gibi burada da Uyumlu Çocuk egosu devrededir. Uyum sağlamaya çalışmaktan kendi ihtiyaçlarını hep erteleyen bu tip bireylerin agresyonu da fazla olacaktır. Öteki kişi ve kişileri memnun edemedikçe Okay olamayacak, olsa dahi çevresindeki talepkâr kişi sayısına göre bu Okay olma durumu hep gecikecektir. “Memnun Et!” sürücüsünün sağlıklı bir mesajla yer değiştirmesi için bireyin bunu fark etmesi, kabul etmesi ve değişmeyi istemesi gerekmektedir. Burada olumsuz tepkiler şu şekilde yer değiştirebilir: Benim de zamana ihtiyacım var. Benim de istek ve ihtiyaçlarım var. Her şeye yetişmek ve herkesi memnun etmek zorunda değilim. Hayır demeyi öğrenmeliyim. Şimdiden kolay gelsin.
Ve sıra geldi beşinci ve son sürücü olan **“Çabala”**ya. Çabalamak biraz Mükemmel Ol! sürücüsüne benzerse de daha çok süreç odaklı bir sürücüdür. Hatta çabalanan iş bitmiş olsa dahi, yerine yine çabalanması gereken başka bir iş çıkarılır. Bu anlamda mitolojik tanrı Sisifos’un her daim dağın zirvesine yuvarladığı ama her seferinde tekrar geri inen kayaya benzetmek yanlış olmaz. Bu tip bir sürücüye sahipseniz muhtemelen yaptığınız hiçbir şey ne size ne de çevrenize yeterli gelmemiş ve sürekli çabalamanız gerektiği mesajını almış olmalısınız. Bu da sizin neredeyse hiç tamam yani Okay olmadığınızı gösterir. Bu sürücüyü değiştirmek isterseniz, durup dinlenmenin sizin de hakkınız olduğunu kendinize hatırlamanız gerekebilir. Ayrıca hep sürecin yorucu olduğu aşikâr; biraz da sonuca odaklanmak ve ondan keyif almak gerekir.
Transaksiyonel Analiz'deki sürücüler, çocuklukta ebeveynlerimizden veya bakım verenlerden aldığımız ve içselleştirdiğimiz koşullu mesajların bir sonucu olarak ortaya çıkar. Bu mesajlar, kabul görmek, sevilmek veya cezadan kaçınmak için belirli şekillerde davranılması gerektiği inancını pekiştirir.
Bir kişi birden fazla sürücüye sahip olabilir. Bu da verilen tepkilerin biraz daha farklı olmasına neden olacaktır. Ama özünde hangi sürücünün etkisi altındaysa, genellikle o sürücünün davranışlarını gösterecektir.
Özetle, bu beş yaşam sürücüsü, Çocuk Ego Durumu’muzun—özellikle de Uyumlu Çocuk yanımızın—geçmişte çevresinden aldığı “nasıl olmalıyım” mesajlarını içselleştirmesiyle oluşur.
Bu sürücüler, zamanla neredeyse otomatik hale gelen düşünce ve davranış kalıplarına dönüşür. Ama işin güzel yanı şu: Bu kalıpları fark etmek, yani kendi iç sesimizi biraz daha dikkatle dinlemek, Yetişkin Ego Durumu’muzu devreye sokmamıza yardımcı olur. Böylece tepki vermek yerine yanıt verebilir; otomatikleşmiş reflekslerden çıkıp, daha bilinçli ve sağlıklı seçimler yapabiliriz.
Son olarak her sürücüyü mitsel bir figüre benzeterek bu bölümü de sonlandırmak isterim:
1. Mükemmel Ol! – Arachne dokuma işinde kendine çok güvenen mitolojik bir karakterdir. O kadar ki tanrıça Athena’ya bu konuda kafa tutar. Tabi bu mükemmeliyetçi ve kibirli tavrı tanrılar tarafından hoş görülmez ve sonsuza kadar bir örümceğe dönüştürülür.
2. Güçlü Ol! – Yunan tanrılarından biri olan ve insanlığa Olimpos’tan çaldığı ateşi veren Prometheus, amacına ulaşsa da Zeus tarafından zincirlenir ve her gün bir kartal tarafından yenen ciğerinin yeniden çıkmasına rağmen güçlü olmaya devam eder.
3. Çabuk Ol! – Tanrıların habercisi Hermes bu sürücü için örnek verilebilir. Hermes o kadar hızlı ve çabuktur ki bazen yaptığı işin sonucunu önemsemez. O daha çok sürecin içinde habire hareket etmekte ve bir görevden diğerine geçmektedir.
4. Memnun Et! – Bu sürücü, doğa tanrıçası Demeter’in kızı Persephone’un Yeraltı Tanrısı Hades tarafından kaçırılması ve hem annesi Demeter’i hem de kocası Hades’i memnun etmek için 6 ayda bir yer değiştirmesi ile benzerlik gösterir. Persephone 6 ay yeryüzünde annesini memnun etmeye, 6 ay da yeraltında kocasını memnun etmeye çalışır.
5. Çabala! – Tanrıları kandırdığı için cezalandırılan Sisifos, Çabala sürücüsü için en ideal örnektir. Sisifos aldığı ceza ile sonsuza dek bir kayayı bir tepenin zirvesine itmekle yükümlüdür. Kaya her zirveye ulaştığında tekrar aşağı yuvarlanır ve Sisifos yeniden başlamak zorunda kalır.
Ve geldik bir bölümün daha sonuna.
Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşünceye dek, sağlıcakla kalın. 🤗
Comments