#Eskileri Alıp Yıldız Yapmak
- Öykü Yavuz
- 19 Nis
- 2 dakikada okunur

Alma ve Verme Dengesi, Doğanın, içinde yaşayan her tür ve canlının uyması gereken tek yasa...
Madem insanız, o halde bu yasayı insanlık üzerinden örnekleyelim. Canlı kalmanın ilk şartı olan nefesle başlayalım:Ciğerlerimizi doldurduğumuz havayı kısa bir süre sonra geri vermeliyiz. Eğer Oksijen (O₂) alamazsak, Karbondioksit (CO₂) veremeyiz. Ve bu döngü bozulduğunda, hayat da durur.Nefes almak kadar vermek de yaşamsaldır.
İkinci şart ise beslenmedir. Yaşamak için enerjiye, güç kazanmak için gıdaya ihtiyaç duyarız. Ancak almak için yine bir şey vermemiz gerekir.Mesela para.Paraya sahip olmak için emek veririz, emek vermek için zaman harcarız.
Zaman...Canlı varlıkların en kıymetli sermayesi.Var olmakla yok olmak arasındaki ince çizgi.Zaman, alma ve verme dengesinin gizli mimarıdır. Çünkü zamanın akışı, her şeyin değerini belirler.Fiziksel dünyanın ölçüsünü, nesnelerin azlığını ya da çokluğunu, hatta değer yargılarımızı şekillendirir.
Bu yüzden, alınan ve verilen her şey yalnızca miktar değil, anlam da taşır.Bir lokma ekmek, bir nefes hava, bir saatlik sohbet ya da bir ömür süren dostluk...Hepsi bu dengede yerini alır.
Ve doğa, bu dengenin dışına çıkanları er ya da geç hatırlatır:Alan ama vermeyen yorulur. Veren ama almayan tükenir.
Doğada bulunan her şeyin kaidesi, tıpkı biz insanlarda olduğu gibi, bu denge üzerine kuruludur: Alma ve verme…
Toprak verir, ağaç alır. Ağaç verir, meyve alır. Meyve verir, canlılar beslenir.Canlılar yaşamlarını sürdürür, toprak yine alır.
Bir su damlası bile bu yasaya uyar. Buhar olur, göğe yükselir; sonra yağmur olur yeryüzüne döner. Döngü devam eder, çünkü doğa hiçbir şeyi sebepsiz almaz ve karşılıksız vermez.
İnsan sadece bu döngünün bir parçasıdır. Düşüncelerimiz, sevgimiz, emeğimiz… Her şey bir alışverişin, bir dengenin parçasıdır. Bir tebessüm veririz misal; karşılığında bir gönül kazanırız. Kötü bir davranış yapar veya kaba bir söz söyleriz, karşılığında dargınlık küskünlük alır düşman kazanırız.
Müsade ederseniz Tam yerine geldi diye okumak/~~yazmak~~ isterim Orhan Veli'nin “Eskiler Alırım” şiirini;
Eskiler alıyorum.
Alıp yıldız yapıyorum.
Musiki ruhun gıdasıdır.
Musikiye bayılıyorum.
Şiir yazıyorum.
Şiir yazıp eskiler alıyorum.
Eskiler verip Musikiler alıyorum.
Bir de rakı şişesinde balık olsam…
Doğa, fazlasını taşımaz.Ne fazladan suyu biriktirir ne fazladan güneşi.Bu yüzden fazlasıyla alan, bir yerde taşar.Fazlasıyla veren, bir gün kurur.İnsan da böyledir.Kimbilir belkide Orhan Veli bu dengenin şifresini çözmüş ve bunun için yazmıştır şiirinin son dizesini…
Sağlıcakla kalın 🤗
Comentários