top of page

Yaban

  • Yazarın fotoğrafı: Öykü Yavuz
    Öykü Yavuz
  • 20 Haz
  • 1 dakikada okunur

Ahmet Celal, I. Dünya Savaşı sırasında kollarından birini kaybetmiş bir subaydır. Savaşın ardından her şeyden uzaklaşmak ister ve emir eri Mehmet Ali’nin daveti üzerine Anadolu’nun ücra bir köyüne yerleşir. Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Yaban adlı eseri, Milli Mücadele’nin hemen öncesinde, mütareke döneminde geçen bu hikâye üzerinden, işgal altındaki güzel vatanın saf ama bir o kadar da cahil bırakılmış Anadolu köylüsünün içler acısı durumunu anlatır.


Ahmet Celal köye geldiğinde, orada yaşayanlar tarafından “Yaban” olarak anılır. Çünkü o, kitap okuyan, dişlerini fırçalayan, memleketi köylüler gibi düşünmeyen, hayatı onlar gibi tekdüze yaşamayan biridir. Bu farklılıkları yüzünden onların gözünde hep bir “yabancı” olarak kalır.


Ancak Yakup Kadri, köylülerin bu durumunu onları küçümseyerek değil; aydın kesimin, devletin, okumuşların, şimdiye dek bu köylere ilim, fen, kültür ve medeniyet götürmemiş olmasının bir sonucu olarak değerlendirir. Asıl sorgulanan, bu ihmaldir.


İşte şimdi Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Köylü milletin efendisidir” sözünü daha iyi anlayabiliyorum. Çünkü ilimi, feni, kültürü ve medeniyeti en ücra topluluklara kadar taşıyabilirsek, işte o zaman bir millet gerçekten uygarlığı iliklerine kadar yaşayabilir.


Okuyunuz efendim. Pişman olmazsınız.

Commentaires


bottom of page