top of page

Sodom ve Gomore

  • Yazarın fotoğrafı: Öykü Yavuz
    Öykü Yavuz
  • 20 Haz
  • 1 dakikada okunur

ree

Mütareke sonrasında İstanbul işgal altındadır. İtilaf Devletleri ülkenin dört bir yanını sarmış, özellikle İngilizler İstanbul’un kontrolünü ele geçirmiştir. I. Dünya Savaşı’nın ardından hem halk hem de saray erkânı, yenilginin getirdiği derin bir karamsarlık içinde yaşamaktadır.


Ancak işgalin yarattığı buhrana rağmen, İstanbul’da özellikle İngiliz ve Fransız varlığı sayesinde palazlanan bir zümre oluşmuştur. Bu sosyetik ve zengin kesim; işgalcilerle ticaret yaparak, onlara dayanarak ve hatta Anadolu’da yükselen Kuvâ-yi Milliye hareketini küçümseyerek lüks ve vurdumduymaz bir hayat sürdürmektedir.


Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Sodom ve Gomore adlı romanında bu dönemi anlatırken, zamanının Ürdün topraklarında yer alan, sapkınlıkları ve ahlaki çöküntüleri nedeniyle Tanrı tarafından yok edildiğine inanılan Sodom ve Gomore şehirlerine atıfta bulunur. Bu benzetmeyle, işgal altındaki İstanbul’un yozlaşmış ve çürümüş halini gözler önüne serer.


Romanda; İstanbul’un gece hayatı, İngiliz ve Fransız subaylarıyla birlikte olmayı bir övünç vesilesi sayan Türk kızlarının tutumu, çıkar uğruna işgalcilere el etek öpen erkekler tasvir edilir. Okurken yalnızca düşmana karşı değil, aynı zamanda içimizdeki bu zihniyete karşı da verilen mücadeleyi iliklerinize kadar hissedeceksiniz.

Son Yazılar

Hepsini Gör
Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım/Haldun Taner

Ben: 399 numaralı hasta Teşhis: Plak kompleksi Marka: Sahibinin Sesi Bir iğne görmez miyim, fırıl fırıl dönerim… Saf ve her söylenene inanan Vicdani ile, sinsi ve kurnaz çocukluk arkadaşı Efruz üzerin

 
 
 
Vatan Kurtaran Şaban

Türk tiyatrosu ve kabare geleneği denildiğinde akla gelen ilk isimlerden biri kuşkusuz Haldun Taner’dir. 1960 yılında kaleme aldığı ve efsanevi Devekuşu Kabare Tiyatrosu’nun ilk oyunu olan “Vatan Kurt

 
 
 

Yorumlar


bottom of page