top of page

#Söz: Bir Hafızanın Ölümü

Güncelleme tarihi: 24 Ara 2024


Bölüm konuğu: Silvina Ocampo

Şayet öleceğinizi bilseydiniz ne yapar ve nasıl davranırdınız? Peki ya henüz ölmeye hazır değilseniz, inandığınız her ne ise ona ölmeme karşılığında ne gibi bir söz verirdiniz?


Arjantinli yazar Silvina Ocampo son kitabı olan ve ölümünden sonra yayınlanan “Söz” de adeta bu sorulara cevap arıyor gibidir. Üstelik yazarın bu kitabı gerçek sonunun önceden kendine hatırlatma işlevini de görür adeta… Zira Silvina Ocampo da ömrünün son dönemlerinde (ki kendisi 90 yaşında vefat etmiştir) Alzheimer ‘a yakalanarak bu hastalık sebebiyle geçmişine ve kendine dair hiçbir şeyi hatırlamadan vefat etmiş biri.


Kitabımızın isimsiz anlatıcı kadını çıktığı bir deniz yolcusunda kaza eseri denize düşer ve derin suların içinde boğulmamak için uğraş verir. Çabasının bir sonuç vermediğini gördüğünde bağlı olduğu bir Azize'ye dua ederek, eğer boğularak ölmezse kurtulduğunda hafızasında hatırladığı iyi, kötü, aşağılayıcı, mutlu eden ne kadar anısı varsa hepsini anlattığı bir hafıza sözlüğü kitabı yazmaya söz verir. Silvina Ocampo bu romanı yazarken hem kendi zihninin hemde yazdığı karakterlerin bireysel kimliklerinin uzantısı gibi hareket eder. Bir yandan tanıdığı ve hayatında yer eden bu kişileri anlatır ama bir yandan da sanki sadece onlardan biri gibi davranarak kendi has kişilikleri ile o kişileri yeniden tanımlar. Kitaptaki tüm bölümler kişisel bir geçmişin kimi kurgu kimi gerçek anlatısı gibi gözükse de, yazar her bölümü şimdiki zamana yani denizde yaşadığı boğulma anına çekerek bizleri şimdilik anından bir nebze olsun uzaklaştırmaz.


Yine bir nevi karakter analizi gibi düşünülebilecek bölümlerden bazıları kendini tekrar eder. Bu tekrarların sebebi kurguya dair bir üslup mudur? Yoksa hem kitaptaki anlatıcının hemde Silvina Ocampo ‘nun hafızasının kendine bir oyunu mudur bilinmez. Gerçi boğulan bir kadının kurtulma ümitleri azaldığında hafızası ne kadar sağlam kalır o da ayrı bir durum. Kimbilir belki de kendini hayatta tutmak için yeniden ve aynı şeyleri kendine hatırlatarak ümitlerini diri tutmaya çalışıyordur.


Silvina Ocampo, 80’li yıllarda yavaş yavaş Alzheimer'ın ilk belirtilerini girmeye başlar kendinde. Nitekim hayatının son 10 yılı bu hastalığın pençesinde geçer. “Söz“ Silvina’ nın kendi kendine yine kendi kendini hatırlatma çabası gibi de düşünülebilir. Kitabın sonuna doğru söylediği şu sözler gerçek düşüncelerine dair oldukça anlamlı bir dışa vurum olabilir.


“*Ölüyor muyum acaba? Gördüğüm her şey yok olursa ben de mi yok olurum, hayvanlar da, su da, korku da, gözler de ve rüzgârla beraber bütün dalgaların mırıltısı da ve bu yazıya dökülmemiş taslak da mı yok olur? Yakında öleceğim! Eğer yazdığım şeyi bitirmeden ölürsem beni kimse, dünyada en sevdiğim insan bile hatırlamaz. Böyle birisi var mı? Galiba var. Beni asla terk etmeyecek ve her zaman yanımda bulacağım ilahi bir gölge gibi takip edecek, çünkü insanın aradığı şey en beklenmedik şekilde karşısına çıkar.”*


Silvina Ocampo’nun “Söz” kitabını bence okumalısınız. Gerek fantazmagorik anlatısıyla, kimi zaman Latin Amerika'nın büyülü gerçeklik kurgusuyla, bazan felsefi bazen de hayat dair dokusuyla okunmayı hakeden önemli bir eser.


Yine kitaptan bir alıntı ile bu bölümünde sonunu getirelim ne dersiniz?


“*Ölmemek, parçalara ayrılmamak, kimliğimi tamamen kaybetmemek ve geriye kalanları unutmamak için ne yapacağımı bilmiyorum.”*


Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşmem üzere, Sağlıcakla kalın 🤗

תגובות


bottom of page