#Neden eskiye göre daha fazla korkuyoruz?
- Öykü Yavuz
- 13 May
- 3 dakikada okunur

Bu sorunun ardında birçok sebep aranabilir. Ancak bunlardan biri var ki, korku duygusunun genellenme ihtimali çok düşük olsa bile, kristalleşmiş bir ortak hafıza oluşturması ve bunun temel nedeni ise, olasılık hikayelerinin kitlesel dolaşıma girmesi olabilir.
Dikkat ederseniz; deprem, sel, heyelan, hava muhalefeti gibi doğal afetler yüzlerce yıldır var olan olaylardır. Aynı şekilde savaşlar, kıtlıklar, salgın hastalıklar, sosyal, siyasi ve ekonomik mücadeleler de öyle. Etkileşim ağının daha lokal olduğu zamanlarda, bu tür durumlar yalnızca belli çevrelerin konuştuğu ya da çözüm yolları aradığı meselelerdi. Bugün ise özellikle sosyal medya sayesinde bu etkileşimler çok daha geniş kitlelere, çok daha hızlı ulaşıyor. Sonuç olarak, çözümü düşünmek yerine sadece mevcut sorunu konuşan insanlar ortaya çıkıyor.
Var olan bir sorunu tanımlamak, en kolay şeydir. Çünkü sorun zaten apaçık ortadadır ve üzerine konuşmak da son derece kolaydır. Garip olan ise, pek çok insanın bunu bir düşünme biçimi olarak kabul etmesidir. Oysa aktif düşünmek, sorunları yalnızca görmekle kalmayıp onlara karşı sağlıklı çözüm yolları üretmeyi gerektirir. Mevcut olanı sürekli konuşmak, yalnızca laf kalabalığı ve kafa karışıklığı yaratır.
Bu nedenle; bugünün insanına kısa bir hatırlatma, yarının insanına ise bu hataya düşmemesi için birkaç öneride bulunmak isterim:
👉Yaratılan suni gündemler ile gerçek gündemi ayırt etmeyi öğrenin!
👉Kitle histerisi ile elde edilmek istenen çıkarlara ve çıkar gruplarına dikkat edin!
👉İlgili konu her ne ise üzerine konuşmadan önce biraz da olsa araştırma yapın!
👉Yalan yanlış sözde enformasyonu yayan kişi ve kurumlardan uzak durun! Bunları paylaşmak aynı yalana ve yanlışa ortak olmak anlamına gelir.
👉Verilen bilgi güncel hayatınıza katkı sağlayacak olsa bile doğruluğundan emin olun! Zira bazen size yararlı gibi görünen şey başkaları için ciddi zararlar oluşturabilir.
👉Bilgide bencil olmayın! Zira bilgi ve beceri cimrisi insanlar bunları kendi çıkarı için kullanan kişilerdir!
👉Herkes aynı görüşte olmak zorunda değildir ama herkes birbirine saygılı olmak zorundadır. Bu, iyi ilişkileri sürdürebilmek için çok kıymetli bir özelliktir!
👉Ağzınıza geldiği gibi konuşmayın! En azından 15-20 saniye düşünmek için kendinize zaman tanıyın!
👉İnsan olmak demek; öğrenmek, üzerine düşünmek, anlamak, kendine ve ötekine saygılı olmak, doğru şeyi yapmaya çabalamak demektir! Doğruyu söylemek, karşınızdaki kişiyi kırmayı meşrulaştırmaz.
👉Ve yeni bir bilgi veya enformasyon ile karşılaştığınızda kendinize şunu sorun: "Bu bilgi en çok kimin veya kimlerin işine yarıyor?" Alacağınız cevaplar ile ilgili konu hakkında farklı bakış açıları edinebilir ve bu sayede daha farklı düşünüp farklı yorumlarla konuyu irdeleyebilirsiniz.
Unutmayın!Var olan her canlı korkar. Korku, canlılığın tehlikelere karşı geliştirdiği en temel savunma mekanizmasıdır. Ancak bu duygunun ardından bir hareket gelmelidir. Eğer elinizden hiçbir şey gelmiyorsa, o halde korkuya bir anlam yüklemek gerekir.
Anlamsız, amaçsız ve harekete geçirmeyen bir korku; neden orada durduğunu bilmeyen ama sürekli düşme fikrine saplanmış, yalnızca kendi gördüğü düşe inanan küçük bir taş parçasına benzer. Üstelik bu taş, bomboş bir arazidedir — ne düşme ihtimali vardır, ne de ezilme tehlikesi. Ama o, yine de korkar.
Korkma! Bilgi korkuyu alt eden yegane güçtür!
Son olarak şunları söyleyip bir bölümün daha sonuna gelmek isterim; Korku duygusu çok katmanlı ve çeşitli bir kavramdır. Yaşadığımız korkunun psikolojik temelli bireysel bağları olabilir. Fizyolojik, sosyolojik, varoluşsal bağları olabilir. Ancak hissedilen korkuyu bir kere anlamlandırırsanız artık eskisi gibi korkmayacağınızı söyleyebilirim. Çünkü insan evladının en büyük korkusu ve buna bağlı endişesi anlamını bilmediği veya bulamadığı olayları büyütmesidir. Oysa içinden geçilen his her ne olursa olsun, ki buna mutluluk, sevinç, huzur gibi olumlu hislerde dahildir, hepsinin insanı gerçeklestirme ve daha anlamlı bir hayat yaşama işine yaradığını söyleyebilirim.
O halde şimdi ne yapıyoruz?
Tabiki bu bölümü bitiriyoruz 😉
Başka bir akıl fikir gezegeni bölümünde görüşünceye kadar, Sağlıcakla kalın 🤗
Comments