
"Verdiğin her şey senindir, sakladığın her şey sonsuza kadar kaybolur." Momo (Moses-Musa) ergenliğe yeni girmiş Yahudi bir çocuktur. Fransa'nın kenar mahallelerinden birinde avukat babasıyla birlite yaşamaktadır. Bu sokak hem bir Yahudi sokağıdır, hemde fahişelerin iş tuttukları bir yerdir. Aynı zamanda sokakta herkesin Arap diye bildiği bir bakkal işleten İbrahim adında yaşlı bir adam vardır. Momo, babası ise gittiğinde genellikle evde müzik dinler ve pencereden iş tutan fahişeleri izler. Bir gün kumbarasını kırarak merak ettiği cinselliği keşfetmek için onlardan birinin yanına gider. Babası Momo'yu sürekli abisi ile kıyaslar, bu yüzden Momo hem babasına hem annesine hemde hiç tanımadığı abisine karşı öfkeyle doludur. Kitapta en dikkat çekici kısımlar Bir Türk ve Müslüman olan ama mahallede Arap diye bilinen yaşlı bakkal İbrahim Efendi ile küçük ergen bir Yahudi çocuk olan Momo'nun aralarında gelişen dostluk hikayesidir. Bay İbrahim hayata karşı tecrübesiz olan Momo'yu verildi öğütlerle ve davranişlariyla eğitir. Şüphesiz en tatlı kısımlar bir araba satın alarak Avrupa'yı ve oradan Türkiye'ye gelmeleri oluşturur. Babası Momo'yu terkedip üç ay sonra intihar edince kimsesiz kalan Musa'yı Bay İbrahim evlat edinir ve yolculuk başlar... Bu kitabın 2003 yılı yapımı bir sinema filmi olduğunu da söyleyip incelemeyi bitireyim. Bir alıntı: "Momo, zenginlerin diyarina geldik, bak, çöp tenekeleri var." "Çöp tenekeleri mi?" "Eger bir yer zengin mi fakir mi ögrenmek istersen çöp tenekelerine bakarsin. Eger ortalıkta da ne çöp ne de çöp tenekesi varsa orasi çok zengindir. Eger çöp yok sadece tenekesi varsa zengindir. Eger çöp tenekeleri yaninda çöp de varsa ne zengin ne fakirdir,turistiktir. Eger çöp varsa ama çöp tenekesi yoksa,fakirdir. Eger insanlar çöplerin arasinda yaşıyorlarsa çok çok fakirdir." İşte bir #alıntı daha
"Mutlu olmayı nasıl başarıyorsunuz Bay İbrahim? " Kuran'ımda ne yazdığını biliyorum "
Comments