Lauderdale Paradoksu ya da Taraflı Zenginlik
- Öykü Yavuz
- 13 Nis
- 2 dakikada okunur

#LauderdaleParadoksu, 19. yüzyılın başlarında yaşamış İskoç asıllı siyasetçi ve düşünür James Maitland Lauderdale tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. Bu paradoks, kamusal zenginlik ile kişisel zenginlik arasındaki ilişkiyi ele alır. Lauderdale’e göre, bu iki #zenginlik türü arasında ters bir ilişki vardır: Biri arttığında diğeri azalır.
Yani, #kamusal zenginlik ne kadar artarsa, kişisel zenginlik elde etme olanakları o kadar azalır; kişisel zenginlik ne kadar artarsa, bu sefer de toplumun ortak kullanımdaki kaynakları azalır. Bu durum, hangi zenginlik türünün tercih edildiğine bağlı olarak belirli bir zümrenin veya kitlenin refahını artırabilir ya da sıkıntıya sokabilir.
Zenginliğin kamusal ya da şahsi olması şu anlama gelir: Kamusal alanlar, toplumun ortak kullanımına açık, herkesin özgürce faydalanabildiği alanlardır. Hava, temiz su kaynakları, ormanlar, deniz ve sahil alanları gibi varlıkların bireysel zenginlik aracı haline getirilmemesi, o ülkede yaşayan insanlar için huzur ve güven duygusunu artırır.
Buna karşılık, bu tür alanların şahsi zenginlik adına satılması ya da uzun vadeli, düşük maliyetli kiralama haklarıyla özel kişi ve şirketlere devredilmesi; #bireyselservetin artmasına yol açarken, kamusal zenginliğin azalmasına ve toplumun ortak yararının hızla tükenmesine neden olur.
Bu duruma göre; ücretsiz ya da insanların kolayca ulaşabildiği ihtiyaçlar sınırlandırılır ve belli menfaat anlaşmaları doğrultusunda şahıslara ya da şirketlere devredilirse, bu alanlarda gerçekte var olmayan bir kıtlık ortaya çıkar. Çünkü daha önce dilediği zaman bu kaynaklara ulaşabilen halk, artık bu alanları kazanç kapısı olarak gören kesimlerce engellenir ve bu kaynaklar yalnızca ekonomik olarak karşılayabilecek bireylerin kullanımına sunulur.
Bu durum, kamunun elindeki #kolektifgüç ve kaynakların giderek azalmasına, toplumun da zamanla kendi doğal haklarına ve ihtiyaçlarına erişiminin zorlaşmasına neden olur.
Böylece şişelenmiş sular içer, normal halkın kullanımına yasaklanmış özel sahillere giriş ücretleri öder, girilmesi ve kullanımı belli kurallara ait ormanlarda yine belli kaideleri yerine getirerek piknikler yaparız.
İşte kişisel zenginliklerin artarak kamusal varlıkların azalması ile yaşayan kitle başka bir baskı ile karşı karşıya bırakılır. Doğal haktan mahrum bırakılma! #Doğal olanın şişeye girmesi şişenin içindeki cinin de hapsolması anlamına geleceği için o cinin üç vakte kadar mı yoksa beş vakte kadar mı çıkacağı da yalnızca falların tesellisi ile umut bulabilir.
Başka bir bölümde görüşmek üzere; Sağlıcakla kalın 🤗
Comments