top of page

#Kendini korumanın kısır döngüsü ya da Olumsuz beklentilerin ruh sağlığımıza etkisi

Kendine toksik olmak

Eğer bir şeylerin olumsuz olacağına dair inancınız normalden fazlaysa, muhtemelen kendinizi gerçekleşme ihtimali olan o olumsuza hazırlamaya çalışıyor olabilirsiniz. Örneğin, bir iş mülakatına girecekseniz ve sürekli olarak "kesinlikle başarısız olacağım" gibi düşüncelerle kendinizi zihinsel olarak olumsuz bir sonuca hazırlıyor olabilirsiniz. Sonuçta, mülakatta istediğiniz gibi performans gösterememeniz durumunda "Böyle olacağını biliyordum. Ben demiştim" gibi bir savunma cümlesiyle kendinizi teselli etmeye çalışma ihtimaliniz yüksektir.


Bu tür savunma cümleleri, yaşanması olası olumsuz durumlarda kişinin daha az zarar görmesini sağlamaya çalışır. Ancak bu tutum, aslında özgüvenle doğrudan ilişkilidir. Eğer sürekli olarak olumsuz bir sonuç bekliyor ve bunu dile getiriyorsanız, öz-saygınız düşük olabilir ve bu durum abartılı bir şekilde kendinizi koruma ihtiyacına yol açabilir. Sonuç olarak, bu düşük öz-saygı, değer kaybına ve öz-benlikte eksiklik hissine neden olabilir.

Örneğin, bir kişi ilişkiye başlamadan önce sürekli olarak "herhalde yine beni terk ederler" gibi düşüncelerle kendini korumaya çalışıyorsa, ilişkideki olası bir ayrılık durumunda "Ben demiştim" gibi bir ifadeyle kendi öngörüsünü doğrulamaya çalışır. Ancak bu tutum, ilişkiyi baştan olumsuz bir şekilde etkileyebilir ve kişinin kendine olan güvenini daha da zedeler.


Özetlemek gerekirse, olumsuz sonuçlar beklemek ve bunu dile getirmek, özgüvenle doğrudan ilişkilidir. Bu tutumun abartılması, öz-saygının düşmesine ve öz-benlikte değer kaybına neden olabilir. Kendimize olan güvenimizi korumak için, olumsuz düşünceleri kontrol etmeli, olası sonuçları sadece tek bir perspektifle değerlendirmemeli ve geçmiş deneyimlerden bağımsız olarak kendimize adil bir şekilde yaklaşmalıyız.


Peki ruhsal olarak kendimizi koruma adına da olsa ardına saklandığımız sözel savunma yöntemlerinden nasıl kurtulabiliriz? Ve yerine daha olumlu olanları nasıl ikame edebiliriz?

Bu konuda bilişsel terapi tekniklerinden yararlanabilir, çarpık, yanlı, yargılayıcı, savunmacı veya çekinik tarafımıza daha olumlu ve yapıcı önerilerde bulunabilir, kendimize ve çevremize daha tarafsız düşüncelerle bakabiliriz.


Öncelikle olumsuz düşünceyi yakalayıp değiştirmek için bir çabamızın olması gerekir. Önceden verilen örnekteki gibi bir iş mülakatına girmeden önce kendimize "Başarısız olacağım" gibi olumsuz düşünceler dikte edersek muhtemelen kendimizi sınırlamış oluruz. Bunun yerine “Denemeden bilemem, nihayetinde başarılı olma şansım da az değil" gibi bir düşünceye geçebiliriz.


Daha öncede deginildiği gibi olumsuz düşünceler düşük öz-saygıya işaret edebilir. Bunun için böylesi bir birey haklı çıkmak adına ve olumsuz düşüncelerini destekleyen kanıtlar toplamaya çalışır. Burada yapılması gereken aynı kanıt toplama aşamasını tersine çevirmektir. Yani olumsuz verileri arayıp bulmak yerine olumlu olanlar tercih edilmelidir.


Olumlu Olasılıkları keşfederek olumsuz düşüncelere saplanmak yerine farklı alternatifler bulabiliriz. Örneğin davet edildiğimiz bir yerde yalnız kalacağımızı düşünmek yerine yeni insanlarla tanışmanın keyfini çıkarabilirim diye düşünebiliriz.


Düşük özgüven sonrası kendimize isimler takma konusunda üstümüze yoktur. Bu yüzden kendimize taktığımız etiketlerden kaçınmamız gerekir. “Ne bekliyordun ki, sen koca bir aptalsın, Tam bir gerizekalı gibi görünüyorsun.” gibi etiketler bizi daha da dibe çeker ve yaşanılan olumsuzun iyice pekişmesini sağlar. “Sonucunda herkes hata yapabilir bende dahil” diyerek kendimize taktığımız etiketlerden kurtulabiliriz.


Nihayetinde tüm bu olumsuzlar belli zamanlarda kendimize yüklediğimiz yanlış inançların eseridir. Eğer ki, bu inançların farkına varabilirsek içinde bulunduğumuz olumsuz koşuldan çıkabilir ve yeni ve alternatif bakış açısıyla daha olumlu bir hayata odaklanabiliriz.


Mark Twain'in de dediği gibi; “Olumsuz düşünceler, küçük bir ateşin ormanı yakmasına benzer." İçimizde tuttuğumuz bir olumsuz düşünce, zamanla diğer alanlara da sıçrayabilir ve genel yaşam kalitemizi biz farkına bile varmadan düşürebilir.


Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşmek üzere


Sağlıcakla kalın 🤗

Comments


bottom of page