top of page

Hakka Sığındık: Bir Hüseyin Rahmi Gürpınar Romanı

  • Yazarın fotoğrafı: Öykü Yavuz
    Öykü Yavuz
  • 4 Haz
  • 2 dakikada okunur

Günümüzde, adına "telefon dolandırıcılığı" denilen yeni bir musibet kol gezmekte… İnsanların banka hesaplarına bloke konulduğu, kimliklerinin çalındığı, acilen para göndermeleri gerektiği gibi sahte senaryolarla; en çok da yaşlılar, saf ve bilgiye erişimi sınırlı olan kişiler hedef alınmakta…


Ama bunlar pekte yeni hikayeler değil. Zaman değişsede, dolandırıcılık metotları değişsede; niyetler hep aynı kalmaya devam ediyor.


Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın "Hakka Sığındık" isimli romanı, tam da bu düzenbazlığın köküne ışık tutmak için yazılmış bir eser.


O dönemin insanları da, sahte hoca kılığındaki dolandırıcılara inanır, şifa ya da kurtuluş ararken daha büyük acılara sürüklenirdi. İnançları istismar edilen bu insanlar, hem mallarını hem de umutlarını kaybederdi. Tıpkı bugün kendilerini “polis, asker veya herhangi bir devlet memuru” kılığına sokarak “hesabınıza el konuldu. Hemen şu miktarda parayı falanca yere bırakmazsan hakkında da cezai işlem başlatılacak ” diyen dolandırıcılar gibi…


“Hakka Sığındık” hem bu tip bir dolandırıcılığı hem de insanların cehalet seviyesini anlatması açısından çok kıymetli bir eser.


Takvimler 20. yüzyılın ilk çeyreğini gösterirken, tüm dünyayı etkisi altına alan İspanyol Gribi, II. Mesrutiyet sonrası Osmanlı toplumunu da kırıp geçirmektedir. Öyleki, bu musibet yaşanırken halk bir yanda yoksullukla, diğer yandan düzenin nimetlerinden faydalanıp cebini dolduran çıkarcılarla uğraşmaktadır. Zira herkes bu İspanyol illetini kendi inancı, anlayışı ve imkânı doğrultusunda savuşturmaya çalışmaktadır.


Hüseyin Rahmi, bu romanında bir tarafı hakikat bir tarafı yalanlarla dolu olan bir adalet ve vicdan mizanı kurar.


Salgın hastalıkla boğuşan halk kendi çaresizliğine çareler, bahtsızlığına umutlar ararken, bir taraftan da bunu fırsata çeviren, Hakka Batıl karıştırarak insanları sömüren insanlar türer.


Her dönem kendi dolandırıcısını yaratır. Ve bunun en büyük sebebi insanların sadece cahil olması, bilgiden yoksun bırakılması değil, sorgulamayan akılların, susmuş vicdanların ve uyutulmuş toplumların yaratılmasıdır. Hoş dünün dinbazları, bugünde iş başında ya neyse…


"Hakka Sığındık", sadece bir roman değil, aynı zamanda uyanış için bir çağrıdır. Çünkü hakikate sırt çeviren toplumlar, her zaman sahteye boyun eğmek zorunda kalır. Hatta kimi zaman bu boyun eğişler bile isteye ve batıl olduğu unutturulmuş olarak yapılır.


Kitaba dair son söz; Okuyun, uyanın, kandırılmayın.

Comments


bottom of page