
Bilmiyorum farkında mısınız? Kendimizle ilgili en mükemmeli içeriye alıp geriye kalan ne varsa hepsini dışarıda bırakmayı tercih ediyoruz. Hatta onların yüzüne kapıyı içeriden kapatmakla da kalmıyor, biricik kimliğimize herhangi bir saldırı olduğunu hissettiğimiz anda aynı cümle kapısını açarak işaret parmağımızı sallayıp: "Ah ah, A dostlar! işte, tüm suçlu bunlar" diyerek tüm olumsuzu boca edebileceğimiz paratonerleri işaret etmekten de geri kalmıyoruz. Elbette bunları sadece tek başımıza düşünmüyor, elbette seçebileceğimiz "Günah Keçileri" için başkalarından yardım alıyoruz. Benliğimizin pürüzlü olan kısımlarını bize hatırlatan ne varsa özelikle medya tarafından üretilip, bizzat kendi ellerimizle çoğaltığımız "Yanıtlamalı Copy Düşmanlar" sayesinde kurtulabiliyoruz. Örneğin, bir ünlü ismin özel hayatındaki bir hatayı sürekli olarak haberlerde tekrarlayarak, onu tüm toplum önünde suçlu veya kötü biri olarak sunması, kendi yanlışlarımızı görmek yerine, başkalarını suçlu olarak ilan etmemizi kolaylaştırıyor. Sosyal medya da hedef gösterilen bir kişi, gurup veya olay sayesinde asıl kendimiz olmaktan uzaklaşarak dilediğimiz suçlamayı yapıp gece yastığa güvenle uzanabiliyoruz. Eski Ahit'te bir mesel vardır. Günah Keçileriyle ilgili... Aranızda duyanlar olmuş olabilir. Bu mesel, o dönemin yanlış inanışlarına oldukça çarpıcı bir örnektir. İnsanlar Tanrıdan işledikleri günahların, ihlal ettikleri yasakların tevbesini alabilmek için bu suç ve günahları yükleyip bir dağ yamacından atabilecekleri keçiler beslermiş. Oh ne rahat! Yap işlet suçla, fırlat gitsin uçurumdan. Şaka bir yana hani bir ara gündemde şöyle bir cümle dolaşmıştı hatırlarsanız. "Günah işleme özgürlüğümüzü kısıtlıyorlar" diye. Al işte mis gibi yöntem🤷🏻♂️ İstediğin, arzu ettiğin, fantazi dünyanda ne varsa yap ve suçundan kurtulmak bir keçi kadar uzağında olsun. Bana soracak olursanız bence bu tarz insanlar o keçilerin hakkını ödeyemez.
Ancak, bu türden bir davranış sadece yüzeyi örtmekten ibarettir ve gerçek sorunları çözmez. Kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı kabul etmek, onları düzeltmek ve üzerinde çalışmak, kişisel gelişim ve olgunlaşma için en sağlam adımdır. Kendi sorumluluklarımızı başkalarına yüklemek yerine, kendi hatalarımızı düzeltme cesaretini göstermeliyiz.
Bir başkasını günah keçisi ilan ederek kendi hatalarımızdan kaçmak, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Dolayısıyla, öz eleştiri yapabilmek ve hatalarımızdan ders çıkarmak, kişisel gelişimimiz için hayati önem taşır. Kendi güçlü ve zayıf yönlerimizi tanımak, bize gerçek anlamda ilerleme ve olgunlaşma fırsatı sunar.
Öyleyse, ne yapmalıyız? Öncelikle ayna karşısına geçip kendimize dürüstçe bakmayı öğrenmeliyiz. Kendi hatalarımızı görmek ve kabul etmek, onları düzeltmek için atacağımız ilk adımdır. Bu, belki başta zor gelebilir. Zira çoğumuz için kendimizi olduğumuz gibi kabul etmek, hatalarımızla yüzleşmek kolay değildir. Ancak o zaman gerçek anlamda büyüme ve gelişme fırsatı buluruz.
Kendimizle yüzleşmek, kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı kabul etmek, belki de hayatımızın en zor kısmıdır. Fakat bu, aynı zamanda en özgürleştirici ve dönüştürücü kısmıdır. Kendi hatalarımızı kabul ettiğimizde, bu hatalar üzerinde çalışabilir ve kendimizi geliştirebiliriz. İlgili gerçekleri kabul ettiğimizde, bu gerçeklerle başa çıkma ve onları değiştirme gücüne de sahip olmuş oluruz.
Bir başkasını günah keçisi ilan ederek kendi hatalarımızdan kaçmak, kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir. Kendi hatalarımızı ve kusurlarımızı kabul etmek, onları düzeltmek ve üzerinde çalışmak, kişisel gelişim ve olgunlaşma için en sağlam adımlardan biridir. Bu yüzden sorumluluklarımızı başkalarına yüklemek yerine, kendi hatalarımızı düzeltme cesaretini göstermeliyiz.
Öyleyse, ayna karşısına geçip gözlerimizin içine dürüstçe bakarak, hatalarımızı görmeli ve onları kabul etmeliyiz. Bu, onları düzeltmek için atacağımız ilk ve en önemli adımdır. Aynı zamanda bu durum büyüme ve gelişme fırsatını da ele geçirmiş olmamız anlamı gelir. Güçlü ve zayıf yönlerimizi tanımak, bizlere gerçek anlamda ilerleme ve olgunlaşma fırsatı sunar. Kendimizi dürüstçe kabul etme yolculuğu, belki de hayatımızın en önemli ve en değerli yolculuğudur.
Sağlıcakla kalın /içaforiz 🤗
Comments