Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım/Haldun Taner
- Öykü Yavuz
- 24 Eki
- 1 dakikada okunur
Ben:
399 numaralı hasta
Teşhis: Plak kompleksi
Marka: Sahibinin Sesi
Bir iğne görmez miyim, fırıl fırıl dönerim…
Saf ve her söylenene inanan Vicdani ile, sinsi ve kurnaz çocukluk arkadaşı Efruz üzerinden bir dönemin panoramasını çizen “Gözlerimi Kaparım, Vazifemi Yaparım”, Cumhuriyet öncesinden başlayıp 1950’ler Demokrat Parti dönemine ve sonrasındaki darbe sürecine kadar uzanan yaklaşık 70 yıllık bir zaman dilimini anlatır.
Vicdani, tıpkı babası Fedai gibi, vatan toprağını bir “namus” meselesi olarak gören bir anlayışla büyümüştür. Efruz ise babası Firuz Efendi gibi, amaca giden yolda her şeyi mübah sayan bir düşünceyle yetişmiştir.
Vicdani yoksul bir çocukluk geçirirken, Efruz babasının nüfuzunu ve zenginliğini kullanarak daha konforlu bir hayat yaşar. Aynı mahalle mektebinde okumalarına rağmen, muallim efendinin tavrı iki çocuk arasında büyük fark gösterir.
Sorulara çoğu zaman tek doğru cevabı veren Vicdani olur ama dayağı da en çok o yer.
Zaman geçtikçe Vicdani saflığından hiçbir şey kaybetmez; Efruz ise daha sinsi, daha çıkarcı bir kişiliğe bürünür. Sonunda, okul numarası 399 olan Vicdani, hikâyenin sonunda 399 numaralı deli gömleğini giymiş bir akıl hastasına dönüşür.
Bu uzun zaman aralığında neler olduğunu varın siz düşünün.


Yorumlar