top of page

#Autodefe ve Deus ex machina: İdeoloji ve gücün hakimiyeti

"Auto de fe" İspanyolca'da "iman eylemi" anlamına gelen bir terimdir. Genellikle Ortaçağ döneminde Engizisyon tarafından, sapkınlık veya kafirlikle suçlanan kişilerin halka açık olarak yargılanması ve cezalandırılmasını ifade eder. Sapkınlık veya kafirlikle suçlanan kişiler, alevli bir haçın önünde diz çöktürülür, daha sonra, bir yargıç tarafından suçları okunarak cezaları verilirdi. Ki bu cezalar çoğunlukla suçlanan kişilerin feci şekilde işkence edilerek öldürülmesiyle sonuçlanıyordu. Auto de fe özelikle kişisel veya üstün olduklarını iddia eden toplulukların doğrucu ve kendine has dini doktrinlerini uygulamak adına sözde düzeni sağlamak için yaptıkları, sadist duygularına kılıf uydurdukları bir baskı mekanizmasıdır. Gelin buradan başka bir kavram olan ve yine beklenmedik bir zamanda, edilen müdahale biçimlerinden biri olan "Deus Ex Machina" kavramına geçiş yapalım. Tıpkı "Auto de fe" gibi bir problemi çözme, çatışmaları engelleme eylemine benzeyen "Deus ex machina" yani "Tanrı tarafından acil müdahale" eylemi de, yine bir sorunu veya çatışmayı bu kez tanrısal bir kuvvetle çözme şeklidir. Genellikle eski Yunan tragedyalarında bir sahne performansı tekniği olarak uygulansa da günümüzde gaiplik atfedilen pek çok olay için de kullanımı söz konusudur. Özelikle dinsel örgütlerin önde gelen liderlerinin bir takım müşkül durumları adeta Deus ex Machina tekniğiyle çözdüğüne şahit olan insanların anlatıları bu duruma örnek gösterilebilir. "Yahu mübarek suya su kattı ayran oldu" şeklinde... Kerameti kendinden menkul bu zatın ne içtiği de aşikar olsa gerek…

Auto de fe, Deus ex machina'nın daha karanlık ve daha gerçekçi bir versiyonu olarak görülebilir. Auto de fe'de, güç, dini doktrinin üstünlüğünü korumak için kullanılırken, Deus ex machina'da güç, genellikle bir karakterin veya seçilmiş olduklarını iddia eden bir zümrenin kendi çıkarları için kullanılır.

Neticede her iki kavram da, bir problemi veya çatışmayı çözmek için, beklenmedik ve mantıksız bir çözümün sunulmasını içerir. Hem Auto de fe'de hem de Deus ex machina'da gücün belli kişilerce kullanımı söz konusudur. Olayların istenilen şekillerde yönlendirilmesi ve belli kişilerin çıkarana olması odak noktası sayılabilir.

Bir zamanlar karanlık çağ olarak nitelendirilen Ortaçağ Avrupa'sında mutlak iktidara, dini inançlara (ki gerçekte çıkar odaklı guruplara) aykırı gelen her ne varsa ve bu kaideleri kim bozmaya teşebbüs ediyorsa en yüksek perdeden yargılanmaları, en şiddetlisinden işkence metotlarıyla cezanladırılmaları sağlanırdı. Yine bir zamanlar koruyup kollanan bazı tarafgir şahıslar adeta gökten inen bir elin müdahalesiyle bu cezalardan kurtulabilirdi.

Ne kadar da her şey ne kadar öyle değil mi? İşin şakası bir yana, vaktiyle “Olur mu öyle şey yahu” denilen uygulamalar zamanla azıcık içeriklerini değiştirerek kullanılmaya devam ettirilebiliyor. Kültür veya din adına zararlı, adabı muaşeret kurallarının, örfi adetlerin değiştirilmeye çalışılmasına destek olduğuna karar verilen kişilere karşı verilen, “Bunlar bize uymaz yiyenim” diyerek yaftalanıp toplumda ifşa edilen ve sonrasında cezalandı­rılan kişilerin varlığı yadsınamaz. Hatta hatırlı kişilerin bu tarz suçlamalar karşısında birden bire aklandığı ve hiç ceza almadan serbest kaldığı da pek çok vaka yaşanmış ve yaşanmaya da devam edecek gibi gözüküyor. Alın size yüzlerce yıl önce uygulanan kanlı Auto de fe’ler ve mucizevi kurtuluş hikayelerindeki “Deus ex machina’lar…

Nihayetinde; Auto de fe, ideolojik baskının ve gücün nasıl kullanılabileceğinin ve nereye kadar gidelebileceğinin bir örneğidir.

Deus ex machina ise, gücün, olayların gidişatını değiştirmek için nasıl kullanılabileceğine bir örnek…

Başka bir Akıl Fikir Gezegeni bölümünde görüşmek üzere Sağlıcakla kalın /içaforiz 🤗

Comments


bottom of page